- 16 Nisan 2019
- Yayınlayan: Irmak Kaleli
- Kategori: Temsilcilerimizden
Oprah Winfrey: Evet bugünkü programımızda, bazılarınızın tanıdığı çok özel bir ismi konuk ediyoruz. Medyatik bir yaşamı olmadığı için kendisini tanımıyor olabilirsiniz ama hepiniz 28 yaşında prestijli bir danışmanlık şirketindeki işini bırakarak kurduğu AlphaC şirketini duymuşsunuzdur. Karşınızda Alp Uçar!
(Alkışlar, ıslıklar. Arkaplanda kısık sesle Epic Sax Guy çalıyor)
Oprah: Hoş geldin Alp. Öncelikle davetimizi kabul ettiğin için teşekkür ederiz. İstersen önce bize kendinden bahset.
Alp: Merhaba Oprah, herkese selamlar. Burada olmak çok güzel. Davetin için çok teşekkürler. Gelirken yolda Elon’a rastladım ve aslında anlatmaya nereden başlayacağımı bilemediğimi söyledim. O da bana-
(Epic Sax Guy coştukça coşuyor)
Alp: Her neyse ne diyordum, dikkatim dağıldı. Müziği biraz kısabilir miyiz rica etsem?
Oprah: Saat 07:15.
Alp: Nasıl yani?
Alarm: Saat 07:15. Günaydın! Bugün için en yüksek ve en düşük hava sıcaklıkları 5 ve 15 Celsius. Dışarıda sizi saat 14’e kadar hafif yağışlı bir hava bekliyor. Şemsiyenizi almak isteyebilirsiniz.
Hayatın son derece kolaylaştığı bir gelecekten günümüze uyanmamıza sebep olan şey teknolojinin, yani aslında geleceğin kendisiydi. Geleceğe dair vizyonumuz teoride sınırsızdır. Uçan arabalar artık eski moda oldu, artık kendi kendini süren ve sizi alıp gideceğiniz yere götüren podları hayal etmek moda. Üstelik bu podları satın almıyorsunuz, artık ince bir camdan ibaret olan akıllı telefonunuzdan çağırmanız yeterli.
Ben: Okey Google, işyerine gitmek üzere bana bir pod çağır.
Google Asistan: Tamam, Üsküdar konumundan Levent konumuna giden bir pod 2 dakikaya burada olacak.
Bu hayaldeki sorun nedir? Gelecekte her yer ekran olacak, hem de her yer! Artık herhangi bir cama çift tıkladığınızda hava durumunu görebileceksiniz! Mesela buzlu camdan yapılmış bir kapıya sahip olan bir bar tuvaletinde siz otururken cama tıklatan birisi, işinizin bitmesine kaç dakika kaldığını görebilecek. Hatta birisi arabanızın camını silmeye çalıştığında camda “155’i ararım!” yazısı çıkacak. Ne kadar da faydalı bir teknoloji!
1800’lerde yaşayan ressamlara 2000 yılını resmedin demişler. Onlar da kanat çırpan uçaklar ve ray hattında çok hızlı giden arabalar resmetmişler. Onların çağında son derece mantıklı bir durum, çünkü Wright kardeşler uçuş denemelerini yeni yeni yapıyordu ve demiryolu en iyi ulaşım biçimiydi. Onlar da bunların daha hızlı ve daha kişisel olduğunu hayal ettiler. Tıpkı bizim her yere ekran koymamız gibi.
Aynı isteği 1950’lerde yaşamış insanlara yöneltmişler ve onlar da uçan postacılar hayal etmiş. E-posta’yı kimse hayal etmemişti çünkü henüz internet icat edilmemişti. Ne zaman ki birisi çıkıp “Bir saniye, neden postacıya gerek var ki? Ben postalarımı her eve telgrafla yollasam ya!” deme cesaretinde bulundu, o zaman teknoloji gerçekten gelişti.
Bu hayallerin ve benim rüyamın hepsinin ortak noktası, bulunduğumuz noktadan sınırlı bir hayal gücüyle kurgulanmış olmaları. Şayet ben 28 yaşında bir şirket kuracaksam ve bu şirket başarılı olacak, herkesçe kullanılacak ürün ve hizmetler çıkaracak ve istemeden de olsa bana şan şöhret kazandıracaksa bunun için önümüzde en az 10-15 yıl var demektir. Oprah Winfrey şu anda 65 yaşında. Başımızdan eksik olmasın, 80 yaşına gelip hala benimle program yapmak istese bile televizyon o güne kalır mı, kalsa da hala izleyen olur mu bilinmez. Elon henüz genç, 47 yaşında. Şu anda haftada 80 saat çalıştığını söylediğine göre gelecek yıllar ona acımayacaktır. 62 yaşında yolda karşılaşsak ve beni tanısa bile sohbet etmeye enerjisi olacak mıdır, o da ayrı bir gizem.
Kısacası demek istediğim, geleceği hayal ederken günümüzün teknolojisine bağlı kalmayın lider dostlarım. Bugün geleceğe dair yazdığımız yazıların büyük çoğunluğuna geri dönüp bakınca katıla katıla gülecekler. Ha bu demek değildir ki hayal kurmayın. Ben bir hayalimi söyleyeyim mesela: gelecekte ekran diye bir şey olmayacak. Hayır, gözlük veya lense takılı ekran da olmayacak. Nereden mi biliyorum? Çünkü teknolojideki her büyük gelişme, düşüncelerinizle yapmak istedikleriniz arasındaki bir aracıyı yok etmiştir. Gelecekte, şayet gezegenimizi yaşanmaz hale getirmemiş olursak, şakağınıza taktığınız küçük bir cihaz sayesinde çevremizle ve diğer insanlarla sadece düşüncelerimizle etkileşebileceğiz. Artık Okay Google da yok, Bernoulli denklemini ezberlemek de alışveriş listesini telefona yazmak da. Her şey kafanızın içinde olacak ve bunun için bir ekrana gerek olmayacak
Benden söylemesi! Mutlulukla kalın!
Not: Geçmişteki insanlar için her şeyi söyleyebiliriz ama vizyonsuz değillermiş. Hayal ettikleri her şeye 1800’lüler için buradan, 1950’liler için ise buradan ulaşabilirsiniz.
Alp Uçar